8 Temmuz Cumartesi günü Kadıköy büromuzda gerçekleştirdiğimiz etkinlikte seçim sonrası gençliğin yol haritasını değerlendirdik.
Toplumcu Kurtuluş Dergisi yazarı Onur Balcı ve İlerici Gençler Derneğinden Doğa Önder, seçimin sonuçlarını ve seçimi AKP’nin bir Pirus zaferi olarak olsa da kazanmasına yol açan yanlış stratejileri ele aldı. AKP’nin seçim sonuçlarına dayanarak yeni gerici saldırılar planladığını ama bu saldırıların halkın direniş duvarına çarpmaya mahkûm olduğunu belirttiler. Ayrıca ilerici yurtsever halk muhalefetinin CHP’nin sağa açılma stratejisine verdiği kredinin de bittiğini; ulusal demokratik güçlerin seçim siyasetini de aşan bir örgütlenme ile halkın içinde bağımsız bir siyasi güç olarak yerini almasının vaktinin geldiğini vurguladılar.
Temel çekişme
Sözü alan ilk konuşmacımız Toplumcu Kurtuluş Dergisi yazarı Onur Balcı seçimlerin temel çekişmesinin istibdat yönetiminin ana gücünü temsil eden ve Cumhur İttifakının ana öbeğini oluşturan AKP ile istibdada karşı ilerici yurtsever halk tepkisinin ana öbeğini temsil eden ve Millet İttifakının ana gücünü oluşturan CHP arasında geçtiğini söyledi. İlerici Gençlerin ve neredeyse bütün ilerici sol partilerin bu anlayışla meclis sistemine geri dönerek cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkacağını söyleyen Kılıçdaroğlu ve CHP’yi desteklediğini söyledi. Bu desteğin koşulsuz bir destek anlamı taşımadığını; halkçı ekonomi, emperyalizme işbirlikçilerine karşı mücadele, Ulusal Kurtuluş Devrimimizin kazanımlarına sahip çıkma konularında tutarsızlıklara karşı mücadelenin hiç durmadığını hatırlattı. Dolayısıyla bütün ilerici güçlerin seçimi kim kazanırsa kazansın halkla birleşerek mücadeleyi büyütmeye hazırlanması gerektiğinin vurgulandığını hatırlattı.
Seçim stratejileri
Cumhur ve Millet ittifaklarının seçim stratejilerine değinen Onur Balcı iki ana ittifakın da planlı, devletçi, toplumcu bir ekonomi programı önermediğini; hatta Cumhur İttifakının da Millet İttifakının da tutarlı herhangi bir ekonomi programlarının olmadığı; ekonomi alanında sadece etkili pansuman tedbirlerin vaat edildiğini anlattı. Tutarlı bir ekonomi politikası sunamayan muhalefet yoksulluktan bunalan halkın desteğini beklenen oranda kazanamadı, dedi.
Dış politika alanında da Cumhur İttifakı ve Millet İttifakının arasında emperyalizmle uzlaşma arayışları ve tutarsız denge politikasını sürdürme konusunda esaslı bir fark olmadığını, halihazırda iktidarda olan Erdoğan’ın denge politikasına, Kılıçdaroğlu’nun ise Batının desteğini kazanmaya vurgu yaptığını söyledi. Ne var ki seçime bir hafta kala Kılıçdaroğlu’nun Rusya’yı haksız yere suçlayan çıkışlar yapmasının kararsız halk kesimlerinde maceracı bir dış politikaya kayma kaygısı yaratarak oy kaybına neden olduğunu hatırlattı.
Millet İttifakının HDP oylarını kazanma stratejisinin ise Erdoğan tarafından “terör ile işbirliği yapıyorlar” propagandasına yol açtığını; HDP oylarının desteğinin diğer taraftan geniş halk kesimlerinin desteğini kaybetmeye yol açtığını söyleyen Balcı, “kilit oy” stratejisinin tamamen çöktüğünü söyledi. Benzer çöküşün sağa açılma stratejisinde de yaşandığını vurguladı. “Sağ partilerle işbirliğinin, sağ partilere benzer söylemlere yönelmenin bir oy karşılığı olmadığının ortaya çıktığı görülüyor” dedi. CHP’nin parti olarak en çok oyu aldığı 1970’lerde Atatürkçü, ulusal devrimci yapısına uygun olarak ilerici söylemleri öne çıkardığını; sol, sosyalist, ulusal, demokrat kesimlerle işbirliğine yönelmesinin önemli kazanımlara yol açtığını hatırlattı.
Seçimin sonucunu etkileyen farkları anlatan Onur Balcı, seçim sonuçlarına dayanan Cumhur İttifakının halkı ezmeye, demokrasi ve düşünce özgürlüğünü daha da sınırlamaya yönelik hamleler yapacağını buna karşılık olarak örgütlenerek mücadele etmemiz gerektiğini söyleyerek sözü İlerici Gençler Derneğinden Doğa Önder’e bıraktı.
Gençler ülkesine sahip çıkacak
Doğa Önder, seçim sonucunun yarattığı karamsar havaya rağmen gençlerin Türkiye’ye sahip çıkmak için mücadeleyi büyüteceğini söyledi. Son zamanlarda bazı aydın çevrelerde ve umutsuz gençlerde görülen “yurt dışına göç etme” hayalinin hiçbir sorunu çözmeyeceğini söyleyerek örgütlendiğimiz takdirde güzel günlerin uzak olmadığını dile getirdi.
Öğrenci gençliğin okulda, yurtta yaşadığı sorunların kaynağı olan AKP iktidarının gençleri bilimsel, laik, demokratik eğitimden alı koyduğunu; en temel hakları olan yurt hakkını gasp ettiğini; gençliği gerici tarikatların yurtlarına mecbur bıraktığını; fahiş zamlar ile gençleri bir bardak kahveden bile mahrum bıraktığını dile getiren Doğa Önder, öğrencilerin yol haritasının örgütlenmek olduğunu dile getirdi.
Kadınların temel ihtiyaç ürünlerine ulaşmakta yaşadığı zorluklardan, kadınlara yönelik taciz ve cinayetlerdeki artıştan bahseden Doğa Önder, seçimi kazanan Cumhur İttifakının erkek egemen gerici kültürü derinleştirmek için yeni saldırılara hazırlandığını söyledi. “Aileyi korumak” adı altında kadın haklarını sınırlamak üzere yasal ve anayasal değişikler peşinde koştuğunu söyledi. Aynı şekilde “aileyi korumak” adı altında LGBT bireylere yönelik öfkenin kışkırtıldığını, LGBT örgütlenmelerini hedef alan düzenlemelerin genel olarak düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik saldırıları maskelemek için kullanılabileceğine işaret etti.
Gençler arasında işsizliğin, yoksulluğun, pahalılığın afet boyutlarında olduğunu hatırlatan Doğa Önder, herkese iş insanca ücret talebinin gençler için hayati bir talep olarak öne çıkacağını söyledi. Toplumcu bir ekonomi, kamunun öncülüğünde kalkınma seferberliği için halkın ve gençliğin mücadelede birleşmesi gerektiğini söyledi. Bu mücadelenin seçim tartışmalarını, seçim sonuçlarını aşan bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Önder, seçimlerin toplumsal mücadelede bir ara durak olduğunu; halkın demokratik iradesinin bir tek seçimlerle ortaya konulmadığını belirtti. Gençlerin bu bilinçle örgütlenmek, mücadele etmek, haklarına sahip çıkmak için birleşmesi gerektiğini söyleyerek sözlerine son verdi.
Gençliği Vatan Cumhuriyet Emek mücadelesini büyütmeye; okullarda, fabrikalarda, tarlalarda, alanlarda birleşmeye çağırıyoruz. Gençlik ülkesine de geleceğine de sahip çıkacak. Karanlığı bir daha gelmemek üzere kovmak için için gençleri ve halkımızı safları sıklaştırmaya çağırıyoruz.