Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. 8 Mart, kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesini temsil eden özel bir gün olarak kutlanıyor. Bu özel gün, tüm dünyada emperyalizm, kapitalizm ve ataerkil düzenin kadının toplumsal varlığını kısıtlama, sömürerek baskı altında tutmasına karşı olarak eşitlik, özgürlük ve adalet uğruna verilen bir mücadele şeklinde anlam kazanmıştır. Daha geniş bir şekilde ele alırsak 8 Mart sadece kadınların haklarını değil, aynı zamanda dünya devrimlerinin ve toplumsal dönüşümlerin bir parçası olarak bu süreçte kadının rolünü de temsil etmektedir.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü; kadınların zincirlerini kırarak tarih sahnesine çıktığı, ezilenlerin omuzlarındaki yüklere meydan okuduğu bir isyan günüdür. Bu gün, kadınların sadece eşitlik ve özgürlük taleplerini değil, aynı zamanda bir toplumsal devrimin çağrısını yükselttikleri bir mücadele günüdür.
Ülkemizde 8 Mart’a istibdat rejiminin gerici saldırıları altında giriyoruz. Ataerkil şiddetin, kadın cinayetlerinin arttığı, laikliğe ve cumhuriyet kazanımlarına saldırıların devam ettiği bir dönemdeyiz. İstanbul Sözleşmesi’nin gericilik saldırısıyla karşılaşması, kadınların haklarının korunması için verilen mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatıyor.
Ayrıca 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, aynı zamanda Sovyet devrimi için de önemli bir dönüm noktası. 23 Şubat 1917’de Petrograd’daki tekstil işçisi kadınlar, ekmek kıtlığına, açlığa ve yoksulluğa karşı sokaklara döküldü. Nitekim mücadele ateşi dinmedi ve emekçi kadınlar 8 Mart 1917’de, sokaklarda yeniden baş göstererek toplumun çok daha geniş bir kesimiyle beraber çarlık rejimine karşı başkaldırdı ve Sovyet Devrimi gibi ilerici bir toplumsal hareketin, bir devrimin yapı taşlarından birine dönüştü. Sovyetler Birliği kurulduktan sonra da Sovyet halklarının emekçi kadınları bununla yetinmedi, sadece kendi hakları için değil, aynı zamanda kapitalist ülkelerdeki, sömürge ülkelerdeki ilerici ve devrimci kadınların verdiği mücadelelere de destek verdi ve onlarla dayanışma içinde oldu.
KADINLAR FELAKET İSTEMİYOR!
Kadınların mücadelesi, onurlu bir barışın sembolüdür. Kadınların özgürlük arayışı, halkların özgürlük mücadelesiyle iç içedir. ABD emperyalizminin gölgesinde sürdürülen çatışmalar, Ukrayna ve Filistin’de hala can almaya devam ediyor. Filistin topraklarında, insani ve hukuki değerler göz ardı edilerek yürütülen saldırılar, ABD’nin desteklediği İsrail ordusunun soykırım girişimlerinde doruk noktasına ulaştı. Kadınlar, bu düzeni değiştirmek ve çağımızın getirdiği sorunlara çözüm bulmak için mücadele ediyor.
Aynı zamanda 6 Şubat depremlerinin izleri hala iyileştirilemedi. Hala yüzbinlerce insan, çadırlarda barınmak zorunda kalıyor. Bu sorunun acilen çözülmesini arzulayan kadınlar; en ağır travmaları yaşamış, enkaz altında kalmış, sevdiklerini kaybetmiş binlerce insana, insan onuruna yakışır bir yaşam ortamı sunulmasını istiyor.
KADINLAR NE İSTİYOR
Kadınlar, eşit işe eşit ücret istiyor, feodal ataerkil gericiliğe karşı laik demokratik cumhuriyet istiyor, parasız eğitim, parasız sağlık istiyor, planlı ulusal ekonomi istiyor, 18 yaşını doldurmuş, okula gitmeyen herkese insanca yaşayabileceği bir iş sağlansın istiyor, feodal ataerkil cinayetlerin ve şiddetin durdurulması için toplumun tamamının seferber olmasını istiyor. Bankalar, madenler, ağır sanayi, savunma sanayi, enerji üretim ve dağıtım şirketleri kamulaştırılsın, dolar milyarderlerine servet vergisi getirilsin istiyor. Kısaca emeği ve alın teri burjuvaziye peşkeş çekilmesin istiyor. Deprem bölgesindeki şehirlerin acilen yeniden inşasıyla birlikte üretim ve istihdam seferberliği başlatılmasını ve istihdam olanaklarının artırılmasını istiyor.
Bizler İlerici Gençler olarak İstibdat rejiminin saldırılarına karşı cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkacağız. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi ve uygulanması için mücadele edeceğiz. Kadınların eğitim, istihdam ve siyasi katılım gibi alanlarda eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlayacak politikaların oluşturulması ve desteklenmesini, kadınların ekonomik bağımsızlığını sağlayacak politikaların oluşturulması ve ekonomik olarak güçlendirilmesi için destek mekanizmalarının oluşturulması alanlarında sesimizi yükselteceğiz.
Kadınların mücadelesi, onurlu bir barış arayışıdır.
Fabrikada, tarlada, okulda, evde, sokakta, yer-zaman fark etmeksizin tüm emekçi kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun!