16 Mart şehitlerini anıyoruz

16 mart bildiri
Fotoğraf 16 Mart 2010 yapılan eyleme aittir.

16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü önünde faşist kontrgerilla eyleminde öldürülen devrimci üniversite öğrencilerini anıyoruz.

16 Mart 1988’de emperyalizmin halkları bir birine kırdırma siyasetinin kurbanı olan Halepçe halkını unutmadık.

Beyazıt şehitleri ölümsüzdür

16 Mart 1978 katliamı, 12 Eylül 1980 faşist darbesine giden süreçte önemli bir halkaydı. Amerikan emperyalizmi ve işbirlikçi tekeller orduyu halkın üzerine sürerek Türkiye’yi faşizm karanlığına hapsetmek için ortam oluşturmaya çalışıyorlardı.

16 Mart 1978’de ölen İGD üyeleri Ahmet Turan Ören, Baki Ekiz, Murat Kurt, TİP üyeleri Cemil Sönmez, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Dev-Genç üyesi Hatice Özen ölümleriyle faşizme karşı halkın birleşik eyleminin mayası oldular. Katliamın hemen ardından gençler sabaha kadar İstanbul Üniversitesinden ayrılmadılar. İşçi sınıfıyla omuz omuza mücadele eden gençlerin öldürülmesine karşı işçi sınıfı DİSK öncülüğünde “Faşizme Karşı İhtar Eylemi” adıyla sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin güçlü katılımıyla etkili bir genel grev düzenledi. Ne var ki ulusal demokratik güçler faşist darbeyi önleyecek gücü biriktiremedi. Katliamdan iki buçuk yıl sonra yapılan NATO’cu darbe ile Türkiye faşizm karanlığına sürüklendi.

Bugün 12 Eylül faşizminin açtığı yoldan yürüyerek iktidara gelen; cumhuriyetin, laikliğin, kadın haklarının temellerini oyarak tek kişi istibdadı kuran AKP yönetimi Türkiye’yi ağır bir yıkıma sürüklemiş durumda. 16 Mart 1978’de katledilen devrimci öğrencileri “istibdada son vereceğiz” diyerek büyüttüğümüz vatan cumhuriyet emek mücadelesinde yaşatıyoruz. İlerici Gençlerin onlara sözü; tek kişi istibdadına da emperyalizmin ve tekelci sermayenin istibdadına da son vermek; ekmek gül ve hürriyet günlerine kavuşmaktır.

Halepçe’yi unutmadık

Irak İran savaşının sürdüğü 1988 yılında, Irak ordusunun, İran ordusunun saldırısına karşı direnemeyip geri çekilmesiyle canlı bir ticaret merkezi ve yönetim merkezi özelliğinde bir Kürt şehri olan Halepçe Kürtlerin eline geçti. O günlerde Amerikan emperyalizmi tarafından İran’a karşı desteklenen Irak ordusunun buna cevabı şehre kimsayal bombalar atmak oldu. 5 bin kent sakini, çoluk çocuk genç ihtiyar demeden katledildi. ABD ve Avrupa egemenleri, Özal yönetimi katliamı sessizce geçiştirdi. Katliam ancak Saddam yönetiminin Amerikanın ayağına basmasıyla iki yüzlü bir şekilde gündeme taşındı.

Halepçe katliamı emperyalizmin halkları bir birine kırdırma siyasetine alet olmanın nasıl büyük ve silinmez acılara yol açtığını bir kez daha gösterdi.

Halepçe katliamında ölenleri emperyalizme karşı halkların birliğini ve dayanışmasını büyütme mücadelemizde yaşatacağız. İlerici Gençlerin emperyalizmin halkları birine kırdırma siyasetinde katledilen halklara sözü; emperyalizmi tarihin çöplüğüne göndermek, bölgemizi ve dünyamızı halkların kardeşçe yaşadığı özgürlük, eşitlik ve kardeşlik bahçesine döndürmektir.