Cumhurbaşkanının açıklamasıyla KYK yurtlarına depremzedelerin yerleştirilmesi gerekçesiyle üniversitelerin bahar dönemimde uzaktan eğitime geçilmesine karar verildi. Bu karar yine bir kriz anında ilk vazgeçilenin eğitim öğretim olması anlamına geliyor. Üniversitelileri kapatmak anlamına geliyor.
Elbette depremden zarar gören vatandaşlarımızın en iyi koşullarda hayatlarına devam etmesi için devlet ve halk seferberliği ile büyük olanaklar yaratılabilir. Büyük müteahhit şirketlerinin elinde henüz satılmamış, boş duran yaklaşık 1 buçuk milyon boş konut var. Üniversiteleri kapatmak yerine büyük müteahhitlerin elinde rant için bekleyen bu konutları kullanalım.
Devletin elinde bir sürü misafirhane, tatil tesisi, lojman, konuk evi var. Bu seferberliğe katılacak yurttaşlarımızın sunacağı yazlıklar, ikinci evler gibi olanaklar da var. Bu seferberlik devletin olanaklarıyla sistemli bir şekilde örgütlense depremde mağdur olan yurttaşlarımızı için, sağlıklı olanaklar yaratılabilir. Acil ve geçici bir çözüm olarak otellerin olanakları da devreye sokulabilir.
Tüm üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi demek öğrencilerin en temel hakkı olan nitelikli eğitim hakkının elinden alınması, gasp edilmesi anlamına gelir. Biz öğrenciler pandemi döneminde de bu durumu yaşadık. Uzaktan eğitimin fırsat eşitsizliğini ve sorunlarını geçtiğimiz 1,5 sene yaşadık. Uzaktan eğitimin bir çözüm olmadığını biliyor ve tekrar mağdur olmak istemiyoruz.