İGD 45 yaşında. Nâzım’ın öğrencilerinin, işçi sınıfının dostlarının ve Türkiye devrimi için sosyalizm bayrağını daha da yukarıya taşıyanların kurduğu İlerici Gençler Derneği 45 yaşında! İGD’nin 45. Yaşı hepimize kutlu olsun! İlerici Gençler Derneği “Yolumuz işçi sınıfının yoludur” diyen işçi, öğrenci ve köylü gençler tarafından 5 Ocak 1976′ da kuruldu. Türkiye’de devrimci fikirlerin yükselişte olduğu, aynı zamanda işçi sınıfına yönelik baskı ve terörün de yoğun olduğu bir dönemde kurulan İGD, sınıf mücadelesine gençliğin gücünü seferber etti.
Yolumuz işçi sınıfının yoludur!
“Yolumuz işçi sınıfının yoludur’” şiarını benimseyip, işçi sınıfının önderliğini esas alan bir politik hattı benimsedi. İşçi direnişlerinde, fabrikalardaki işçi örgütlenmelerinde, sendikal faaliyetlerde, üniversite gençliğinin ve köy emekçisi gençlerinin mücadelelerinde yer aldı. İşçi, köylü ve öğrenci gençliğin özgürlük mücadelesini, yurtseverlikle birleştirdi. NATO’ya, devletin emperyalizm yanlısı politikalarına, bölge ülkelerdeki emperyalist işgallere yüksek sesle karşı çıktı; dönemin önemli protestolarının örgütleyicilerinden oldu. Gericiliğe ve sömürüye ve emperyalizme karşı gençliği örgütlemeyi ilke edindi. Sadece bir iki yıl içerisinden Edirne’den Batman’a, Kars’a değin yaklaşık 40 ilde 100’ün üzerinde şube ve temsilciliğe ulaştı. Gençliğin sesi haline gelen İlerici Yurtsever Dergisi’ni on binlerce gence ulaştırma başarısını elde etti.
Faşizme geçit yok!
İGD’nin doğudan batıya dört bir yanda hızla kitleselleşmesi elbette ki burjuvaziyi telaşlandıracaktı. Saldırılar gecikmedi. 1980’e gelmeden önce İGD sıkıyönetimce kapatılmaya çalışıldı. Hukuki engellemeler de sökmedi. İlerici gençler ülkenin dört bir yanında örgütlenmeye devam etti.
12 Eylül 1980 gerici-faşist darbesi, dönemin demokratik kitle örgütlerine yönelik, zaten öncesinden de uygulanan terörü katbekat arttırdı. Askeri iktidar döneminde son derece despotik uygulamalar yoluyla yaratılan faşizm ortamı dönemin diğer gençlik örgütleri gibi İGD’nin de ciddi düzeyde kan kaybetmesine yol açtı. Fakat her türlü engele rağmen, her fırsatta örgütlenmenin koşulları yaratıldı. Emekçi ve öğrenci gençliğin içinde örgütlenmenin yolları bir şekilde bulundu ve mücadele devam etti.
Dayatılan korku ve dağınıklık havasına karşın İlerici Gençlik yoluna devam etti. Gözü kara kadın ve erkek ilerici gençler abluka altına alınmış şehirlerde 1 Mayıs kutlamaları organize etti. En zor koşullar altında dahi ilerici gençliğin yayınları, bildirileri üniversitelere, atölyelere taşındı. Kısaca 12 Eylül’ün zulmü, gençliğin kararlılığı ve yaratıcılığı karşında aciz kaldı.
Ne geçmiş tükendi ne yarınlar!
Sermayeye biat etmenin öğütlendiği ve Marksist Leninist öğretinin ilkelerinin unutturulmaya çalışıldığı o zor günlerde gençler, saflardaki dağınıklık havasına rağmen ilkelerine sahip çıkmayı başardı. Önce 90’ların başında “Devrimci Sosyalist Gençler” adı altında yeniden toparlanma çalışmalarına girişildi. Ardından “İlerici Gençlik Türkiye Koordinasyonu” ile ölü toprağı atıldı. Takvimler 23 Eylül 2002’yi gösterdiğinde TÜM İLERİCİ GENÇLİK DERNEĞİ’ni kuran ilerici gençler bugüne değin birçok eylem, etkinlik düzenledi. İlerici Gençlik yayın organını tekrar gençlikle buluşturdu, bu mücadeleyi dünden bugüne taşıdı. Haziran 2016’da ise İlerici Gençler Derneği’ni tekrardan kuran gençler, köklerinden aldıkları cesareti ve öğretiyi geleceğe taşıyorlar.
Emperyalizmin ve AKP’nin karanlığını yıkacağız!
Bugün İlerici Gençler Derneği 45 yıl önce kurulduğu zamanda benimsediği ilkeleriyle mücadeleye devam etmektedir. Gericiliğe, despotizme, sömürüye, eşitsizliğe ve emperyalizme karşı; özgürlük, eşitlik ve yurtseverlik doğrultusunda gençlik içinde örgütlenmeyi yükseltmektedir. Yaklaşık son 20 yıldır ülkemizi esir alan AKP’nin gerici uygulamaları bu mücadelenin zaruri olduğunu ortaya koyuyor. Üniversitelerde gençliğin sesinin kısılmaya çalışılması, genç işsizliğin çok yüksek boyutta olması, kadın cinayetlerinin giderek artması, işçilerin emekçilerin yoksulluğa mahkûm edilmesi, muhalif medyaya uygulanan baskılar çifte standart, hayvanların ve doğanın katledilmesi içinde bulunduğumuz tabloyu özetliyor. Biz bu karanlık atmosferi hak etmiyoruz.
AKP’nin gericiliğini bir de başkanlık sistemiyle perçinleştirmesini, en ufak demokratik uygulamaya bile savaş açmasını, üniversite rektörlerinden, yüksek mahkeme üyelerine özerk olması gereken her kurumun başına doğrudan cumhurbaşkanı tarafından atamaların yapılmasını, tek adam rejimini kabul etmiyoruz. Öğrencilerin üniversite içinde seslerini duyurmasına, kendilerini ifade etmelerine tahammülü olmayan; en ufak basın açıklamasına ya da toplu yürüyüşe amansızca müdahale eden despotizmi kabul etmiyoruz.
Bizler İlerici Gençler olarak AKP despotizmine olduğu kadar Amerikan emperyalizmine karşı tutarlı bir mücadele yürütmenin ne kadar önemli olduğunu, geçmişimizden olduğu kadar bugünümüzden de biliyoruz. Suriye’de, Venezüella’da, Türkiye’de, Filistin’de kısacası dünyanın dört bir yanında Amerikan emperyalizminin başını çektiği saldırgan sömürü düzenine ve işbirlikçilerine geçit vermeyeceğiz. Ülkemizde vatan, cumhuriyet ve emek mücadelesini yükseltirken, emperyalizmin saldırılarına karşı ezilen dünya haklarıyla dayanışma içerisinde olmayı sürdüreceğiz. İşçilerin birliği ve halkların kardeşliği şiarımızı daha gür sesle haykırmaya devam edeceğiz!
Salgın bahanesiyle tüm dünyada milyonlarca insanın açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmesini kabul etmiyoruz. Zenginler daha da zengin olurken, emekçilerin daha da yoksullaşmasını kabul etmiyoruz. Gençliğin geleceksizliğe mecbur bırakılmasını kabul etmiyoruz. Bizler de İlerici Gençler olarak geleceğimizin ellerimizde olduğunu biliyoruz.
Yaşasın özgürlük ve eşitlik mücadelemiz!
YOLUMUZ İŞÇİ SINIFININ YOLUDUR!