İçişleri Bakanlığı’nın bugün yayınladığı “81 İl Valiliğine Üniversitelerde Güvenlik ve Barınma Tedbirleri Genelgesi Gönderildi” başlıklı yazısına yönelik İlerici Gençlik’in açık cevabıdır:
2021-2022 eğitim ve öğretim sürecinin başlamasıyla birlikte, barınma sorunu üniversiteli gençliğin hayatının orta yerine oturdu. Yetersiz kapasitedeki yurtlara yerleşemeyenler fahiş kiralı evlere mecbur kaldı. Bir şekilde eve çıkabilen sıra arkadaşlarımız emlak piyasasındaki dur durak bilmeyen yükseliş sebebiyle süreç içerisinde evlerinden atılmaya zorlandı. On binlerce üniversiteli, yalnızca bu sebeplerle üniversite eğitimine ara verdi. Dolayısıyla, gençliğin bu büyük sorunu etrafında birleşmemek, bu soruna ses çıkarmamak mümkün değildir.
Bugün, İçişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan yazıda, üniversitelerde yeni eğitim-öğretimin huzur ve güven ortamı içerisinde sürdürülebilmesi amacıyla(!) toplanan Üniversitelerde Huzur ve Güveni Artırma İl Komisyonları’nın üniversite öğrencilerinin konaklayacağı yerlerde olası fahiş fiyat uygulamalarına müsaade edilmeyeceği kararı aldığına değinilmiş.
Yazının geneline bakıldığında ise üniversitelerde suç/terör örgütlerinin(!) eleman kazanımlarının engellenmesine yönelik tedbirler alınacağı yazılmış. Yazıda ayrıca barınma problemi üzerinden yan yana gelen ve bu derde ortak olan tüm sıra arkadaşlarına ulaşmak isteyen gençler teröristlikle suçlanmış ve yine yazıda yer alan “Barınma ve maddi imkân sağlama adı altında öğrencilerle temasa geçmeye çalışan illegal yapılanmaların stant açma/broşür dağıtma vb. faaliyetlerine müsaade edilmeyecek” cümlesi ile doğrudan hedef gösterilmiştir.
Suç örgütlerinin üniversitelerde örgütlenmesinin önüne geçeceğini iddia edenlere soruyoruz:
- Tarihi kanlı katliamlarla dolu Ülkü Ocakları başkanının üniversitelerimizde söyleşi yapmasına müsaade edenler ve hatta bunu organize edenler kimlerdi?
- Gericilikle beslenen dinci yapıların, üniversitelerimizin bulunduğu meydanlarda üniversitelilere dönük ölüm tehditleriyle yan yana gelişini önlemek için kolunu bile kıpırdatmayanlar kimlerdi?
Barınmanın bir sorun haline geldiğini söyleyen ve bu sorunun çözümünü bulabilmek için çevresine seslenen üniversitelileri hedef haline getirenlere soruyoruz:
- Madem barınma sorunu olduğunu iddia edenler provokatörlerdir ve üniversitelilerin kafasını karıştırmaya çalışmaktadır, o halde neden ortada olmayan(!) bir sorun için çözüm üretmeye çalışıyorsunuz?
- Geçen yıldan bu yana öğrencilerin barınma sorununu çözmek için ne yaptınız?
Aynı yazı içerisinde hem barınma sorunu olduğunu söyleyenleri provokatör ilan ederek hedef gösteren hem de bu sorunu kabul ederek adım atmak mecburiyetinde kalanlar kendileri ile çelişmektedir.
Biz İlerici Gençlik olarak;
- Yerel ve merkezi yönetimin tam bir koordinasyon içinde öğrencilerin barınma sorunu çözmek için seferber olmasını;
- TOKİ, üniversiteliler, belediye konut iştirakleri eliyle acilen modern standartlarda öğrenci yurtları inşa etme çalışmalarına başlamasını,
- Tarikat yurtlarının kamulaştırılmasını,
- Kiralara üst sınır getirilmesini,
- Yemek, ulaşım, internet gibi yaşam ve eğitim ihtiyaçlarımızın karşılanmasını,
- Eğitim öğretim yılı açıldığında bir arkadaşımızın bile aç açıkta kalmamasını
talep ediyoruz. Çünkü bunlar bizim anayasal hakkımız. Biz anne babalarımızın maaşlarından kesilen vergilerle oluşan bütçeden Türkiye’nin geleceğini temsil eden gençler olarak payımızı talep ediyoruz. Sadece kendimiz için değil ülkemizin geleceği için mücadele ediyoruz.
Tıpkı barınma sorununda olduğu gibi özerk, demokratik ve bilimsel eğitim talebimizi de tarih doğrulayacaktır.
İçişleri Bakanlığı’na cevabımız: talep ve sorunlarımız etrafında hem üniversitelerde hem sokakta hem işyerlerinde yan yana gelmeye devam edeceğiz. Gençliğin mücadelesi baskılar karşısında dimdik ayakta çünkü geleceğimiz ellerimizdedir!