Türkiye halkının baskıya ve gericiliğe karşı ayağa kalktığı Gezi Direnişinin üzerinden tam 10 yıl geçti. Ülkemizde köklü kazanımlar elde etmemizi sağlayan Gezi Direnişinin 10.yılı kutlu olsun!
Bizler, güzel ülkemizin aydınlık yüzleri olarak Mayıs-Haziran 2013 Gezi Direnişinden almış olduğumuz güçle, gerici istibdat rejimine karşı mücadelemize devam edeceğiz. Barınma, beslenme, parasız sağlık, güvenceli ve insanca yaşayacak bir iş, parasız bilimsel laik eğitim ve düşünce özgürlüğü gibi elimizden alınmış tüm haklarımızı yeniden kazanmak için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Gezi neydi?
Gezi Direnişi, AKP rejimi ve ona yandaş olan parti, tarikatların gericilik, vurgunculuk ve despotizm olarak süregelen gerici birliğine karşı; meşru ve yasal direnme haklarını en üst düzeyde kullanan işçi ve emekçilerin eseriydi.
Arkasına emperyalist güçleri de alan gerici koalisyon aynı zamanda etrafına topladıığı gerici-dinci siyasi akımlarla birlikte cumhuriyet düşmanı, karşıdevrimci bir cepheyi oluşturmuştu. Oluşan bu cephe Türkiye halkının aleyhine, emperyalist tekellerin ve onun işbirlikçilerinin lehine çalışıyordu.
Halkın tepkisi
Polisin, Gezi Parkı’nın yıkılmasına karşı direnen yurttaşlara kanun dışı güç uygulayarak saldırmasıyla 31 Mayıs 2013’te tüm Türkiye halkı ayağa kalktı.
Türkiye halkı, cumhuriyet kazanımlarını göz göre göre kaybetmemek için gerici, baskıcı iktidara karşı Gezi Direnişini başlattı. Büyük halk direnişi ülkenin dört bir yanına yayıldı. Karşıdevrimci AKP rejimine ve onun işbirlikçilerine karşı halk birlik oldu ve sokaklarda, meydanlarda yan yana gelerek direnişe geçti.
Kazandıklarımız
Türkiye halkı Gezi Direnişi sayesinde emperyalizme karşı tam bağımsız bir vatan mücadelesi vereceğini gösterdi. Gezi Direnişi, yurttaşlarımızın cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkacağını çok net bir şekilde ortaya koydu.
Türkiye’deki bu direniş, diğer dünya halklarına da emperyalizme karşı mücadele etmeleri noktasında umut oldu.
Gezi Direnişinin ne kadar haklı olduğu, amaçlarının ne kadar doğru olduğu 15 Temmuz 2016’daki Amerikan-NATO-FETÖ darbe girişimi ile ortaya çıktı. Gezide olduğu gibi 15 Temmuzda da Türkiye halkı emperyalizmin müdahalesini engelledi. Egemenliğine sahip çıktı. Birbirinden farklı kültürel özelliklere sahip kitlelerin önderlik ettiği iki direniş Türkiye halkının emperyalizme karşı en geniş birliğini sağlamanın mümkün olduğunu gösterdi.
Pes etmek yok!
Gezi Direnişi’nden bu yana devrim ve karşıdevrim mücadelesi Türkiye siyasetini belirleyen en büyük etken olarak kayıplarıyla ve kazanımlarıyla devam ediyor.
14 Mayıs 2023 seçimlerinde Erdoğan, kazanamayıp ikinci tura kaldı. 2. Turda tarihimizin en adaletsiz seçimini kazanarak iktidarını sürdürmeye devam ediyor. Ama seçim sonuçları Türkiye halkının hiçbir sorununu çözmeye aday bir yönetim oluşturmadı. Halkın yarısı istibdat rejimine son vermek için iradesini koruyor. Erdoğan iktidarı güç kaybederek, ortaklarına daha da bağımlı bir duruma gelerek ayakta kalabildi.
Bizler de ilerici gençler olarak üzerimizde karanlık bir bulut gibi çökmüş olan antidemokratik ve halkı yoksullukla yüz yüze bırakan istibdat rejimine karşı mücadelemizi, Gezi Direnişinden aldığımız güçle sürdürmeye devam edeceğiz!
İstibdada karşı bütün ilerici, devrimci, demokrat ve yurtsever güçlerin birliğini oluşturma ve güvenilir bir halk iktidarı seçeneği yaratmak için sabırla çabalayacağız.
Gezi 10 yaşında ve direniş sürüyor. 10 yıl önce Gezide söyledik ve tekrar yineliyoruz: “Gençlik Devrim İstiyor!”
Sokaklarda, fabrikalarda, tarlalarda, okullarda “Vatan Cumhuriyet Emek” şiarını söylemekten asla vazgeçmeyeceğiz!