Türkiye halkı; emperyalizmin işbirlikçisi holdinglerin himayesi altında, sermaye sınıfının sözcüsü iktidarın ve sarı muhalefetin gevezelikleri içerisinde geçen her günde daha da yoksullaşıyor. Toplumcu ekonomi anlayışının yakınından bile geçmeyen bu iki seçeneğin veya seçeneksizliğin karşısında emekçi halkın ve gençliğin öz gücüyle örülecek yeni cephenin gerekliliği önümüzde duruyor.
Milyonları açlığa sürükleyen kapitalist vurgunculuk düzeninin iflasıyla emekçi halkın ve gençlerin isyanı büyüyor. Bir avuç sermayedar servetine servet katarken gençler, işçiler, kadınlar, çiftçiler, memurlar, esnaflar açlık sınırının altında gelirlerle hayatta kalmaya çalışıyor.
Emeğimiz, alın terimiz, yurdumuz büyük sermayedarlara peşkeş çekiliyor. Cumhuriyetin kazanımları bir bir yok ediliyor. Laikliğin içi boşaltılıyor.
Ekonomik kriz ve gençlik
Gençliğin durumu, tenceresinde yemek kaynamayan emekçilerden farklı değil. 850 TL’lik KYK bursu/kredisi ile günümüz koşullarında bir üniversite öğrencisinin barınması, beslenmesi, kültürel faaliyetlere katılması mümkün değil. KYK bursları/kredileri temel ihtiyaçların karşılanmasında bile yetersiz kalırken, üniversiteliler geçinebilmek için çalışmak veya kredi kartı borçları içerisinde yüzmek zorunda bırakılıyor.
Gençler mezun olur olmaz iş bulma kaygısıyla birlikte kendini borç batağının içinde buluyor. Gelinen noktada Türkiye’de neredeyse her üç gençten biri işsiz. Medya patronları, büyük sermaye sahipleri milyonlarca liralık kredilerini ödemezken, mezun olduktan iki yıl sonra üniversite mezunu gençlerden binlerce liralık KYK borçlarını ödemeleri bekleniyor. Hâl böyle olunca günden güne ucuzlaşan iş gücünden gençlik de payını alıyor ve işçilik adı altında sunulan kölelik koşullarında günü kurtarabilmek için çalışmak durumunda kalıyor.
Vurgunculuk düzenine son
Milyonlarca gencin ve emekçinin sorunları ortak. Bizleri hapsettikleri karanlıktan sıyrılmak, vurguncuların düzenine son vermek için sorunlarımız etrafında birleşerek çözümlerini kendi ellerimizle üreteceğiz.
İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele günü 1 Mayıs’a giderken taleplerimizi yineliyoruz:
-Mezun olan her gence insanca iş sağlansın
-KYK burs ücretleri arttırılsın, krediler bursa dönüştürülsün
-KYK borçları silinsin
-Dolar milyarderlerine servet vergisi getirilsin
-Temel gıda ve ihtiyaç ürünlerine tavan fiyat uygulaması getirilsin
Gençliğin kurtuluşu, emekçilerin kurtuluşuyla mümkün
İnsanca yaşanacak bir ülkeyi inşa etmek, geleceğimizi ellerimize almak için işçi sınıfıyla, emekçi halkla kol kola mücadeleyi büyüteceğiz. Fikir özgürlüğünü, cumhuriyetin kazanımlarını yok etmek isteyenlere göz yummayacağız. Vatan, cumhuriyet ve emek mücadelesini yükselteceğiz.
İnsanca yaşanacak bir dünya için savaşa karşı barış emperyalizme karşı savaş diye haykıracağız. Karadeniz’in NATO gölü olmasını isteyen, Ukrayna halkını faşizm karanlığına iten Amerikan emperyalizmine karşı mücadele eden Rusya, Ukrayna ve Donbas haklarıyla dayanışmamızı yükselteceğiz.
“Yolumuz işçi sınıfının yoludur” şiarını bıkmadan, usanmadan yükselten İlerici Gençler olarak tarihimizden aldığımız güçle bugünümüzü ve yarınımızı örmek için bu 1 Mayıs’ta da alanlarda olacağız.
Sen de gel, gençliğin sesini coşkuyla 1 Mayıs alanlarına taşıyalım!