Her geçen gün daha da yoksullaşan halkımız; düşük ücretlere ve ağır çalışma koşullarına mahkûm edilen işçiler; iflasa sürüklenen çiftçiler, esnaflar, küçük üreticiler; ataerkil şiddet cinayet ayrımcılık ve yoksullukla mücadele eden kadınlar; laik bilimsel demokratik eğitim talebini yükselten, işsizlikle mücadele eden gençler baskı ve sömürüyle kuşatılmış bir düzende yaşam mücadelesi veriyor.
Gerici istibdat rejimi, cumhuriyetin temel kazanımlarını ve toplumsal kurumları ya ortadan kaldırmaya ya da onları kâr odaklı ve gerici yapılar hâline getirerek işlevsizleştirmeye çalışıyor. AKP iktidarı ve yandaşları, tek adam rejimini ayakta tutmak için baskının ve sömürünün dozunu artırıyor; halkı susturmaya çalışırken, yarattıkları yoksulluktan rant devşiriyorlar.
Ama biz bu düzene teslim olmayacağız! AKP’nin muhalefeti dağıtma, İBB’ye el koyma amacıyla yaptığı 19 Mart’ta darbe girişimine karşı nasıl ayağa kalktıysak, insanca yaşam ve emeğe dayalı bir düzen için de ayağa kalkıyoruz. Darbeye karşı başlayan halk hareketinin iradesini ve gücünü 1 Mayıs’a taşımak, halk hareketini işçi sınıfının gücü ve iradesiyle yükseltmek, emeğimizi, özgürlüğümüzü ve geleceğimizi savunmak için, alanlardayız.
Halkın her kesiminden emekçiler olarak hakkımız olanı talep ediyoruz. Ülkemizin tüm zenginliklerinin bir avuç sermayedara peşkeş çekilmesine karşı çıkıyoruz. Düşük ücret, uzun mesai ve güvencesizlik yetmezmiş gibi, iş cinayetleriyle can veren kardeşlerimizin hesabını soruyoruz. İSİG’in Şubat 2025 verilerine göre, 2013-2024 yılları arasında 2.264 genç ve 742 çocuk işçi hayatını kaybetti. Ne çocuk işçiliğini ne de işyerlerinde alınmayan önlemleri kabul ediyoruz!
Emekliler açlık sınırının altında maaşlarla hayatta kalmaya çalışıyor; öğrenciler hem geleceksizlikle hem de KYK borçları ve geçim derdiyle boğuşuyor. Milyonlarca genç işsizliğin pençesinde. Kadınlar, gerici zihniyetin baskısı altında toplumsal hayattan dışlanmaya çalışılıyor. Tüm bu karanlık tabloya karşı, eşitlik ve özgürlük temelinde bir gelecek kurmak için mücadele ediyoruz.
Halkı baskı ve sömürü düzeniyle sindirmeye çalışan istibdat yönetimi ulusal egemenliğimizi, bağımsızlığımızı apaçık tehlikelere atıyor. Komşularımızdaki üsleri ve terör bölgeleriyle vatanımızı kuşatan, işbirlikçi terör çeteleriyle halkı ve stratejik kurumlarımızı hedef alan Amerikan emperyalizmiyle uzlaşıyor. Topraklarımızdaki Amerikan üslerine izin vermeye devam ediyor. Amerika ve İsrail’in Filistin’e, Lübnan’a, Yemen’e yaptığı insanlık dışı saldırıları seyrediyor. Sözümona fethetmek için Orta Çağ zebanilerine teslim ettiği Suriye’yi Amerika ve İsrail’in çıkarlarına uygun hâle getiriyor. Yetmiyor Amerika ve İsrail’in İran’a saldırma planlarına katılmak için hevesli olduğunu gösteriyor. İstibdat yönetimi hem Türkiye’nin hem de komşularımızın sınır güvenliğini ve bağımsızlığını, ulusal güvenliğini ateşe atıyor. Ama son kararı halklar verecek, emek sömürüsüne karşı, halkların bağımsızlığı ve özgürlük, eşitlik, adalet için İlerici Gençlik mücadeleyi büyütüyor!
İstibdada Karşı Omuz Omuzayız
Görüyoruz ki işbirlikçi AKP iktidarı, kadın-erkek, genç-yaşlı demeden halkın sırtından ne koparabilirim derdinde. Yetkilerini toplumun refahı için değil, kendi iktidarlarını sürdürmek ve yandaşlarını zengin etmek için kullanıyorlar. Halka gericiliği, baskıyı ve sömürüyü dayatıyorlar. Öyleyse Gezi’de, Saraçhane’de, Maltepe’de ve daha nice örnekte olduğu gibi “biz durdurmazsak durmayacaklar” bilinciyle “ya köle olacağız ya insanca yaşayacağız” iradesiyle haydi 1 Mayıs’ta Alanlara!
İlerici Gençlik olarak; adalet için, demokrasi için, yoksulluğa karşı, insanca bir yaşam istiyoruz demek için 1 Mayıs’ta alanlardayız.
Tüm genç arkadaşları 1 Mayıs’ta biz İlerici Gençler ile yürümeye davet ediyoruz.