İlerici Gençlik’in 35. sayısı çıktı!

sayi_35_v7-cift
Merhaba dostlar,
Görüşemediğimiz birkaç ay boyunca ülkede ve dünyada çok kötü katliamlara şahit etti gözlerimiz. Çok sayıda dostumuzu, yoldaşımızı yitirdik. Sahillerimize bebe cesetleri vurdu. Dört bir yanımız savaş, kan, göz yaşı. Üzgünüz. Öfkeliyiz.

Bu sayımızda
birçok konuyu ele aldık ancak neleri ele aldığımızı anlatmadan önce şunu söylemeyi bir borç biliriz. 10 Ekim’den önce hazırlıklarına başladığımız bu sayımız tamamladığımız en zor sayımız oldu. Çünkü hepimizin bildiği, keşke yaşamasaydık dediğimiz Ankara Katliamı’nı yaşadık. Emek, barış ve demokrasi talebiyle beraber yollara koyulduğumuz, tek yürek sloganlarımızı haykırdığımız, omuz omuza halay çektiğimiz dostlarımız, yoldaşlarımız katledildi. İyi değiliz ama yılgın da değiliz. Dostlarımızı unutturmamak için, mücadelemizi yükselteceğiz.

Bu sayımızda Ankara’da yaşadığımız katliamı ele aldık. Acımız elverdiğince, dilimiz yettiğince, gözümüz gördüğünce anlatmaya çalıştık. Hepimiz sokaklardaydık, cenazelerdeydik, grevdeydik ve boykottaydık. Bunları da sizlerle paylaştık.

1 Kasım’a günler kaldı. Diyarbakır’da bomba patlatıldı. Aydınlatılmadı. Suruç’ta patlatıldı. Aydınlatılmadı. Ve en son Ankara’da. Aydınlatılmadı. Bizlere öfkemizi sandıklarda göstermemiz söyleniyor. Haziran’dan bu güne değin bir seçim aldatmacası temcit pilavı gibi önümüze getiriliyor. Hak – İş Genel Kurulu’nda konuşan Tayyip Erdoğan da sandıklara çağırıyor, diğerleri de. İşte bu yüzden 7 Haziran seçimleri ve 1 Kasım’a dair izlenimlerimize ve olasılıklara bu sayımızda yer verdik.

Bizler “Yolumuz işçi sınıfının yoludur” diyen İlerici Gençler’iz. İşte tam da bu yüzden her sayımızda olduğu gibi bu sayımızda da direnişteki işçi haberlerini sizlerle paylaştık.

Biz de seçim, komşuda seçim. Yunanistan’a büyük vaatler ve umutlarda SYRIZA’nın iktidara gelişini ve seçimlerin yenilenmesini inceledik. Vaatleri ve gerçekleri ortaya koymaya çalıştık. Bu noktada SYRIZA ve AB ilişkilerini, TROYKA ile müzakereleri de ele aldık.

Bu sayımızda ne yazık ki sadece Ankara Katliamı’nı ele almadık. 20 Temmuz’da Kobanê’ye insani yardım götürmek üzere yola çıkan ve Suruç’ta yaptıkları basın açıklaması sırasında SGDF üyesi dostlarımızı yitirdik. Unutmamak, unutturmamak için Suruç Katliam’ına yer verdik.

Üniversitelerimizde neler oluyor, Yılmaz Güney, 12 Eylül sizlerle paylaştığımız yazıların bir kısmı.

Birçok farklı bölgeden yazılarını bizlere ulaştıran tüm dostlara teşekkürü bir borç biliyoruz. Yapacağınız her türlü katkıyı, şiiri, yazıyı bizlerle paylaşmanızı bekliyoruz. Can güvenliğimiz olduğu, insan gibi eşit ve özgür bir ülkeyi, dünyayı hep beraber örmek dileğiyle…