İlerici Gençler Derneği’nin kuruluşunun 47. yılında (5 Ocak) Kadıköy’de bulunan İGD büromuzda bir etkinlik düzenledik. Nazım Hikmet’in doğum günü olan 15 Ocak günü gerçekleştirdiğimiz etkinlikte gençliğin sorunlarından çözüm önerilerine değin çeşitli konuşmalar yapıldı, şiirlerle Nazım Hikmet anıldı ve film izlendi.
Yolumuz işçi sınıfının yoludur!
Saat 15.00’de başlayan etkinlikte ilk olarak hayatını devrim ve sosyalizm mücadelesinde yitirmiş tüm devrim şehitleri için saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından sunucu arkadaşlarımız etkinliğin içeriğinden bahsettiler ve İGD’nin kuruluşundan bugüne değin 47 yıldır yürüttüğü mücadelenin aktarıldığı kısa filmimizi izledik. Film gösteriminin ardından bir arkadaşımız Nazım Usta’mızın dizelerinden “Türkiye İşçi Sınıfına Selam” şiirini okuyarak “Yolumuz işçi sınıfının yoludur” şiarını bir kez daha dile getirdi.
İşçi , öğrenci, kadın gençlik el ele mücadeleye!
Ardından ise forum-söyleşi kısmına geçildi. Bu bölümde ise bir arkadaşımız işçi sınıfı cephesindeki güncel durumu aktarmak için sözü aldı. Yaptığı konuşmasında sadece emekçilerin değil genç işçilerin ve köylü gençlerin de sorunlarına değinen arkadaşımız her 3 gençten birinin işsiz olduğunu belirtti. İnsanca yaşamaya yetmeyen asgari ücretten, iş sağlığı ve işçi güvenliğine değin bir çok sorunu dile getiren arkadaşımız bu sorunlarının çözümünün birlik ve mücadelen geçtiğini söyleyerek günümüzdeki EYT mücadelesini ve Bakaert işçilerinin grevini örnek verdi.
Ardından ise söz alan öğrenci arkadaşımız, öğrencilerin yaşadığı barınma, ulaşım, beslenme gibi sorunları ele aldı. KYK bur/kredisiyle geçinmenin mümkün olmadığını belirten arkadaşımız KYK ücretlerinin artırılmasının ve yurt sorunun çözülmesinin önemini vurguladı. Bu talepleri hayata geçirmek içinse hep birlikte mücadele etmek gerektiğini söyledi.
Kadınların sorunlarına değinen arkadaşımız ise başta genç kadınlar olmak üzere tüm kadınların yaşadığı problemlere değindi. Eşit işe eşit ücret verilmediğini, hem iş yerinde hem de evde kadınların sömürüye daha fazla maruz kaldığını belirtti. Her yaştan kadının taciz ve tecavüz gibi şiddete maruz kaldığını söyleyerek kadınları koruyan yasaların hâlâ var olduğundan ama uygulanmadığından bahsetti.
Ekolojik sorunlar ve hayvan hakları üzerine konuşan arkadaşımız insanın doğanın bir parçası olarak var olduğunu vurguladı. Ekolojik sorunların insanlarla birlikte tüm canlı hayatı tehlikeye attığını, ekonomi üzerinde ağır yükler oluşturduğunu söyledi. Kapitalist sistemin kâr hırsıyla doğayı talan ettiğini, oysa yapılan yatırımlarda ve ekonomik işleyişte doğayla bir denge kurulması gerektiğini hatırlattı. Dünyayı paylaştığımız canlıların ticarete konu olmasının yarattığı vahşetlere dikkat çekildi. Hayvan barınaklarının ve hayvan hakları yasalarının insan ve doğa uyumunu sağlayacak şekilde düzenlenmesini talep etti.
Mücadele bayrağını yükselteceğiz!
Söyleşi-forum kısmı katkılarla devam etti. Ardından ise bir arkadaşımız Nazım ustamızın yazdığı “Güneşi içenlerin türküsü” şiirini okudu. “Suphi’lerden Bilenlere, Nazım’lardan Harun’lara tüm devrimci önderlerimizden aldığımız ve 47 yıldır onurla yükselttiğimiz bu mücadele bayrağımızı ileriye taşıyacağız!” denilerek etkinlik bitirildi.