Gençlik göreve! 1 Mayıs’ta Taksim’e!
Emekçilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde 1 Mayıs’ta Taksim’deyiz!
İşçi sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu 1 Mayıs süreci de işçilerin, emekçilerin yoğun gündemi içinde geçiyor. Kendi içinde iyice çatırdayan AKP 1 Mayıs’ı tekrardan işçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere kısacası Türkiye halklarına yasaklamaya çalışıyor. Halk bu yasağı tanımayacak. 2007, 2008 ve 2009 1 Mayıs’larının ardından işçiler, emekçiler 2010’da Taksim’i nasıl özgürleştirdiyse tekrardan özgürleştirecek.
İşçi katliamlarına son! İnsanca bir yaşam için mücadeleye!
Soma, Ermenek, Torunlar…AKP iktidarı işçilerin canını hiçe sayıyor, taşeron sistemiyle işçileri, emekçileri katletmeye ve sömürmeye devam etmek istiyor. Emek cephesi ise bu deli gömleği giymeyi reddediyor. Soma Katliamı’yla birlikte binler oluyor sokaklara dökülüyor. “Milli güvenliği” tehdit ettikleri gerekçesiyle grevleri yasaklanan Şişecam ve Birleşik Metal işçilerinin mücadelesinde bayraklaşıyor.
Kadınlar artık susmayacaklar!
AKP’nin kadınları aşağılayan söylemlerinin ardı arkası kesilmiyor. Kahkaha atan kadın iffetsizdir, tecavüze uğrayan doğursun gerekirse devlet bakar, kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek… AKP iktidarı boyunca kadın cinayetleri %1400 arttı. Bardağı taşıran son damla Özgecan’ımızın katledilmesi oldu. Artık her yerde kadınlar tecavüze, tacize ve şiddete karşı daha yüksek sesle haykırıyor.
AKP’yi uyarıyoruz, okullarımızdan elini çek!
Öğrencilerin cephesinden de durum farklı değil. TEOG’du LYS’ydi derken bir sınav sarmalıyla baş başa bırakılıyoruz. Biz emekçi çocuklarına üniversite kapıları kapatılmak isteniyor. Meslek liselerinde staj adı altında sömürüye maruz kalıyoruz. Tüm bunların üstüne AKP eliyle eğitimde bir gericileştirme kampanyası örülüyor. Okullarımız imam hatiplere dönüştürülüyor, seçmeli ve zorunlu din dersleriyle düşünmeyen, sorgulamayan dindar ve kindar bir nesil olmamız bekliyor. Gençlik olarak AKP’nin gericileştirme politikalarını reddediyoruz. Dün örgütlediğimiz boykotları sürdüreceğiz, okullarımıza da, üniversitelerimize de, İstanbul Üniversitesi’nde olduğu gibi rektörlerimize de sahip çıkacağız!
Hırsıza hırsız, katile katil diyelim! Sistemin suskunları değil halkın slogancıları olalım!
Biz emekçilerin parasıyla yaptıkları Kaçak Saray’da oturanlar korkuyorlar. Pazardan sokağa, elektrikten suya herşeye zam gelirken kriz yok diyerek halka yalan söylüyorlar. Bir yandan terör diyorlar öte yandan cehennem zebanileri IŞİD’i açık ve gizli destekliyorlar. IŞİD’in Irak’ta, Suriye’de Kobanê’de işledikleri katliamlara sessiz kalıyorlar, katledilen insanlar için sokaklara dökülen Kürtlere saldırıyorlar. Hırsıza hırsız, katile katil diyen ilericilere, devrimcilere saldırıyorlar. Korktukça saldırıyorlar, saldırdıkça korkuyorlar. Korkularını gizlemek için bir korku imparatorluğu yaratmak istiyorlar. Çünkü düzenlerinin çürüdüğünü, yıkılmaya mahkum olduklarını biliyorlar. Çünkü;
Halkım ben,
hani şu sayılamayan,
hani şu çok halk.
Soluğumun öyle bir gücü var ki
sessizliği deler geçerim, dinlemem,
filiz verir, boy atarım,
zifiri karanlık demem.
Zulüm, acı, ölüm, şu bu
bir anda gizlerse de tohumu,
ölmüş gibi görünürse de halk,
döner gelir elbet bir gün nisan ayı,
kavuşur baharına toprak,
kızgın eller dağıtır atar ağır havayı.
Ölümün içinden yeşerir yaşamak.
Ellerimizde pankartlarımızla, bayraklarımızla, dillerimizde sloganlarımız türkülerimizle tek ses tek yürek 1 Mayıs’ta Taksim’e!
AKP’nin gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine son vermek için; işçiler, emekçiler, kadınlar, ezilen halklar, öğrenciler ve tüm gençlik için gündüzlerinde sömürülmeyen ve gecelerinde aç yatırılmayan yeni bir dünyayı hep beraber kurmak için; farklı dillerde ama aynı seste eşitlik ve özgürlük türkülerini haykırmak için 1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanında yani Taksim’deyiz!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yolumuz işçi sınıfının yoludur!
Gençlik devrim istiyor!
Gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine son vermeye! 1 Mayıs’ta Taksim’e!
Bildirimizin pdf formatına ulaşmak için tıklayınız.