Engin Ardıç’a cevabımızdır: Biz gençler; Z kuşağından ziyade işsiz gençler kuşağıyız! Üniversite mezunu olup asgari ücretle iş bulamayan milyonlarız!
Sabah yazarı Engin Ardıç, bugün Sabah gazetesinde yazdığı köşe yazısında Türkiye gençliğine ağır hakaretlerde bulunarak “İçleri mal ergenlerle dolu, çoğu cahil. Megabayt dağıtarak oyları alınabilir” dedi. Sadece TÜİK verilerine göre bile her dört gençten birinin işsiz olduğu ülkemizde biz gençlerle ilgili bazı gerçekleri Engin Ardıç’a hatırlatmak istiyoruz. Biz İlerici Gençler olarak, Ardıç’ın saldırdığı gençlerin sırtına yüklenen gelecek kaygısını, parasızlık ve geçim sıkıntısını konuşmak istiyoruz.
1- Engin Ardıç şöyle diyor: “Belirgin bir siyasi görüşleri yok. Çoğu “apolitik”… Gezi olaylarının vandallık ve çapulculuktan ileri gidememesi de bunun göstergesidir”
Ardıç’ın sözünü ettiği gençlik, sınava sayılı günler kala Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Youtube üzerinden yaptığı canlı yayına rekor dislike vermesiyle ne kadar apolitik(!) olduğunu göstermiştir. AKP’nin paralı trollerine ve tweet atan muhalifleri içeri tıkmasına rağmen yüzbinlerce gencin canlı yayına dislike vermesi politik bir tepkidir. Gezi direnişinde ise Türkiye’nin nerdeyse tamamında gençlerin, işçilerin ve kadınların sokaklarda olmasını; tepkilerini göstermesini “vandallık” olarak nitelendirmesi –her ne kadar bizleri şaşırtmasa da- Ardıç’ın milyonların iradesine gözlerini, kulaklarını tıkayıp iktidara yaranma ısrarının göstergesidir.
2- Engin Ardıç şöyle diyor: “Çalışmadan, kısa yoldan para kazanmak da en büyük arzuları.”
Şu an üniversite mezunlarının sayısı son 15 senede 10 kat arttı. Bu demek oluyor ki 4 işsizden 1’i üniversite mezunu. 2019 verilerine göre üniversite mezunu işsiz sayısı 1 milyondan fazla. Ardıç’ın saldırdığı “Z kuşağı” okuyor ve işsiz kalıyor. Okumasa da işsiz kalıyor. Çoğumuz kendi mesleğimizi yapamıyoruz. Üniversite okuyup bir yandan inşaatlarda çalışıp iş cinayetlerine kurban giden, üç kuruşa ücretli öğretmenlik yapan, atanamayan, hizmet sektöründe en kötü koşullarda çalışmak zorunda bırakılan gençleriz biz. Tabii Engin Ardıç’a hak da veriyoruz; AKP’li bakanların çocukları ve torunları çalışmadan, kısa yoldan para kazanan gençlere örnek verilebilir. Ama biz milyonlarca genç onlarla aynı gemide değiliz!
3- Engin Ardıç diyor ki: “Bunların oyları nasıl alınır? Bol bol “bedava megabayt” dağıtmak tek çıkar yol gibi!”
Sanırız yazıyı yazarken kendisi unuttu ya da herkesi kendisi gibi sanıyor. Önerdiği yöntemi İstanbul seçiminde Binali Yıldırım’ın denediğini ve elinin boş döndüğü hatırlatmak isteriz. Einstein’ın bir sözünü hatırlatmak isteriz: “Aynı şeyleri deneyip farklı sonuçlar beklemek aptallara özgüdür.” Peki, biz gençler ne istiyoruz?
- Her şeyden önce insan onuruna yakışır iş istiyoruz!
- Mesela kıdem tazminatımıza gözünü dikenler var. Geleceğimizin çalınmasını istemiyoruz!
- Kadın cinayetlerinin son bulmasını ve gerekli tedbirlerin alınmasını istiyoruz!
- Hava gibi, su gibi bize lazım olan özgürlüğümüzü istiyoruz!
- Ve hayır, hiçbir konuda sandığınız gibi kolay yola kaçmıyoruz, kaçmayacağız! Çünkü hak verilmez alınır, bunun bilincindeyiz. Gençlik, sizin karanlığınızdan sıyrılıp geleceğini eline almasını bilir. Kuşağımızın politikliğini ve hareketliliğini her fırsatta göstermeye devam edeceğiz!