Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli bugün (03.05.2018) basın mensuplarının sorularını yanıtlarken çok tartışma yaratacak bir açıklamaya imza attı. Devlet Bahçeli PKK ve FETÖ’nün seçmen ayağının bir cumhurbaşkanı adayı etrafında düğümlenebileceğini ve seçmen taraması yapılarak bunun ortaya çıkarabileceğini ifade etti.
Görünen o ki FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkarmamak için dört takla atan hükümetin küçük ortağı Bahçeli’nin kafasını FETÖ’nün seçmen ayağı çok kurcalamış. Bahçeli’nin açıklamaları şöyle;
“Dün akşamdan bu yana kafamı meşgul eden bir konu var. 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağı hep tartışıldı. Siyasi ayak üzerinde kesin bir sonuçtan bahsedilemez duruma geldi. Demek ki FETÖ darbe hareketinde bir siyasi ayak var. Siyasi ayağın olduğu yerde siyasi seçmen olur. 4 Cumhurbaşkanı adayı 100 bin ile müracaatı öngördü. Bu 100 bin aday talebinde bulunan 4 kişiden bir tanesi CHP’nin 15 milletvekili kaydırmasıyla destek buldu. 100 bin seçmene ihtiyaç kaldı mı? Kalmaması gerekirdi. Şahsiyet 100 bin seçmenle adaylığını koyacağında ısrar etti. O zaman akla gelen soru şudur bu her aday için geçerlidir; FETÖ darbe hareketinden 15 gün sonra OHAL kabul edildi ve uygulamaya konuldu. Çok sayıda silahlı kuvvet emniyet mensubu ve önemli bir görevden alma oldu. Bunların aileleri vardır çevreleri vardır. Merak ettiğim konu şudur; Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Adalet Bakanı ile İçişleri Bakanı FETÖ’nün seçmen ayağı üzerindeki etkisini bugüne kadar takip etmiş midir? Etmezse 100 bin kişinin içerisinde bu hangi aday etrafında toplanabilir burası kafamı biraz meşgul ediyor. Bu 100 bin kişinin içerisinde eğer FETÖ, PKK desteğiyle veya buna benzer imkanlarla bir aday taraması yapılacaksa o zaman FETÖ’nün seçmendeki siyasi ayağının hangi aday etrafında toplandığı hakkında bir kanaat oluşabilir. Burası önemlidir. Ne kadar ByLock’çu var, ne kadar görevden alınmış olan var, ne kadar uzaklaştırılmış olan var, bunların ne kadar yakını var? Bunların hepsi hangi aday etrafında düğümlenip 100 bini tamamlayacaksa o zaman Türkiye açısından önemli bir sonuç elde edilmiş olabilir.”
Hükümetin küçük ortağının lideri Devlet Bahçeli’nin bu açıklamalarının Meral Akşener’i hedef aldığı kuşkusuz. Bahçeli’nin demokrasiyle ve hukukla hiçbir şekilde bağdaşmayan bu açıklamaları Başbakan Binali Yıldırım’a soruldu. Yıldırım, Bahçeli’nin bu vahim açıklamalarına ilişkin açıklama yapmamayı tercih etti. Konu AKP sözcüsü Mahir Ünal’a da soruldu. Muhalefetin FETÖ’nün siyasi ayağına yönelik hassasiyetine hiçbir karşılık vermeyen AKP’nin sözcüsü Ünal bu konuda Bahçeli’nin hassasiyetine katıldıklarını söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bugün partisinin grup toplantısında konuya değindi. Kılıçdaroğlu seçmeni adayları için korkusuzca imza vermeye davet etti. Bahçeli’ye dönük seslenerek “Sen FETÖ’cü arıyorsan iş birliği yapan adama bakacaksın.” dedi.
CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Engin Altay da sosyal medya hesabından Bahçeli’nin açıklamalarına tepki gösterdi. Altay; “Daha fazla Demokratik, anayasal hakkını kullanan vatandaşlarımızı FETÖ ile ilişkilendirmek aymazlıktır. Milletten umudunu yitirenler, ikbal hırsıyla 100 000 imzaya kelepçe takma peşinde. Korkunun ecele faydası yok. Gidicisiniz.” dedi.
İyi Parti Genel Başkanı ise Demokrat Parti ziyaretinin sonrasında gazetecilerin sorunlarına cevap verdi. Akşener konuya ilişkin; “Milleti korkutma ve sindirmeye yönelik açıklamalardan herhangi birisi zarar görürse, buna pabuç bırakmam” dedi.