15-16 HAZİRAN DİRENİŞİ İŞÇİ SINIFININ YOLUNU AYDINLATIYOR

15 16 Haziran

Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde izleri silinemez bir direniş olan 15-16 Haziran Direnişi’nin 54. yılındayız. 15-16 Haziran 1970 tarihinde Türkiye işçi sınıfı, burjuvaziye karşı, tarihindeki en büyük mücadelelerden birini vererek kazanımlarını ve sendikal haklarını korudu.
Dönemin sermaye yanlısı iktidarı Adalet Partisi’nin, burjuvazinin talepleri doğrultusunda; işçilerin sendika seçme, greve çıkma ve toplu sözleşme gibi haklarına müdahale etmesi ve DİSK’i kapatmaya yönelik siyasi zemin hazırlanması, olayların başlangıcıydı. 11 Haziran 1970’te tüm bunlara önayak olan yasa değişikliklerinin mecliste kabul edilmesi sonrası Kemal Türkler’in “Bunlar, farkında olmadan bindikleri dalı kesecek kadar gaflet içindedirler. DİSK, bu meselenin Anayasa çizgisi içine sokulması mücadelesini verecektir” açıklamalarıyla DİSK, 14 Haziran tarihinde bir toplantı yaparak direniş kararı aldı. 15 Haziran sabahı İstanbul, İzmit ve Gebze bölgelerinden 100 bine yakın işçi direnişe çıktı!
İktidar, işçi sınıfına karşı sömürgeci despot tavrını tüm yurdun gözü önünde net bir şekilde ortaya koydu ve direnişlere polis ateşi ile karşılık vererek 5 kişinin hayatını kaybetmesine, yüzlerce insanın yaralanmasına neden oldu.
Ancak, direnen işçi sınıfı bir kez daha kazandı. 15-16 Haziran direnişinde de işçiler yılmadı, sınıf kardeşleriyle birlik oldu, mücadelesine sahip çıktı ve kazandılar. 8-9 Şubat 1972 tarihinde AYM, Adalet Partisi’nin yaptığı yasa değişikliklerini anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti.

İşçi Sınıfı Baskılara Baş Eğmeyecek!

İşçi sınıfının varlığını yok sayan, emeği değersizleştirmeye çalışan, neoliberal politikalarını dayatan burjuvazi, 54 yıl önce olduğu gibi bugün de saldırılarına devam ediyor. Bundan 54 yıl önce işçi sınıfının örgütlenmesini engellemeye çalışan gerici, despot rejimin yerini bugün AKP iktidarı doldurmaya çalışıyor. En yakın örneğini bu yılın 1 Mayıs’ında da gördük; sermaye sınıfı ve yandaş iktidarları örgütlü mücadele eden işçi sınıfından, halktan her zaman korktu ve korkmaya devam ediyor. Bir avuç sermayedara karşı milyonlar olarak bir araya gelecek ve vatan, cumhuriyet, emek yolunda ilerleyeceğiz.
Yolumuz işçi sınıfının yoludur!