Mayıs-Haziran Büyük Halk Direnişi sırasında, 2 Haziran gecesi E-5 karayolu üzerinde araç çarpması sonucu hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş’ın kaza anı görüntüleri mobese kayıtlarında ortaya çıktı.
Kazadan bir gün sonra Örnek Mahallesi Şehit Hayrettin Yıldırım Polis Merkezi’nin “Olay yerine ait MOBESE kaydı yoktur” dediği, ardından bulunduğu, fakat bu kez de savcılık ile mahkeme arasında “kaybedilen” MOBESE kayıtları, ortaya çıktı!
Kazadan 8 ay sonra ortaya çıkan görüntüler, avukatların takibi sonrası dava dosyasına eklendi. O tarihte “Yok” denilen bu görüntüler kamuoyundaki tepki üzerine, sonradan “bulunarak” dosyaya girdi. Ancak geçen 5 Şubat’ta görülen duruşmada, MOBESE kayıtlarının da içinde olduğu delillerin savcılık ile mahkeme arasında kısa süreli “kaybolduğu” ifade edildi.
Avukat Ayla Özdabak, iki gence çarpan taksinin hız kesmediğini, şayet kesmiş olsa bu ölümün meydana gelmeyeceğini savundu; iki duruşmaya da katılmayan taksici Cavit Aktay’ın tutuklanmasını isteyeceklerini söyledi.
Katilin kendisinden adalet ummak ne kadar mantıklı olabilir. Yine süründürülen bir dava, hasıraltı edilen kanıtlar, iddianamede adı geçmeyen suçlular, iddianamelere hiç konu olmayacak kalantor suçlular…
20’sine varamadı Mehmet.
Fadime anamızı kahırlar içinde bu dünyadan göçtürdüler.
Üstelik bu bize yaşatılan acılardan yalnız ikisi… Sırf bu iki insan için bile olsa nefret sistemini ortadan kaldırmak gençliğin yaşama borcu değil midir?
Gençlik devrim istiyor!