Bugün (16 Ekim 2022) Kadıköy’de Süreyya Operası önünde düzenlediğimiz basın açıklamasıyla bizi geçinemez duruma düşüren iktidarın zamlarına hayır dedik.
Saat 18.00’de başladığımız eylemimizde ilk olarak, geçtiğimiz gün Bartın’da katledilen 41 maden emekçisini andık. Yaşananların iş kazası değil cinayet olduğunu vurguladık ve Soma’dan Bartın’a sorumluların ceza alması gerektiğini haykırdık.
İnsanca barınma istiyoruz
“Zamlar çok cebimizde kuruş yok” yazılı pankartımızı taşıdığımız eylemimizde her geçen gün yeni bir zamla güne uyandığımızı ve AKP’nin 20 yıllık iktidarı boyunca gençlerin yoksullukla boğuştuğu bir ortam yarattığını dile getirdik. Hayat pahalılığının dayanılmaz boyutlara geldiğini ve bu yetmezmiş gibi gençler olarak barınacak yer bulamadığımızı belirttik.
Kredi değil, burs istiyoruz
Yaptığımız açıklamada işsizlik sorununa da dikkat çekerken öğrenci gençler olarak geleceğimizin de ipotek altına alınmasına karşı “Kredi değil burs istiyoruz” talebimizi dillendirdik ve kredi borçlarının silinmesi gerektiğini vurguladık.
Eylemde “İnsanca barınma istiyoruz”, “Milyonlar aç milyonlar işsiz işte kapitalist düzeniniz!”, “Parasız, bilimsel, demokratik eğitim!”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, ve “Ne ezilen ne ezen toplumcu bir düzen!” sloganlarını haykırdık. Yaptığımız açıklamada ayrıca gençler olarak anayasanın güvence altına aldığı parasız, bilimsel, laik demokratik eğitim hakkımızı ve çalışma hakkımızı istediğimizi belirttik. Eylemimizi sloganlarla bitirdik.
Basın açıklamamızın tamamı şu şekildedir:
ZAMLAR ÇOK CEBİMİZDE KURUŞ YOK
Ülkemiz büyük bir ekonomik krizden geçiyor. Her güne yeni bir zam haberiyle uyanıyoruz. Temel gıda ürünlerinin, enerji ve iletişim faturalarının, kitap ve kırtasiye ürünlerinin, şehir içi ulaşımın, şehirler arası ulaşımın fiyatları uzaya fırlatılmış bir füze gibi yükseliyor. Bizim cebimizdeki para ise füzeden ayrılıp düşen parçalar gibi. Fiyatların yükseldiği hızla cebimizdeki para tükeniyor. Yüksek fiyatları yakalamak artık mümkün değil.
20 yıllık AKP iktidarı gençlerin yoksullukla boğuştuğu bir düzen yarattı. Zamların en çok vurduğu kesimlerin başında gelen üniversitelilerin, barınma sorununu dahi çözemiyor. Yurtlarda yer yok. Özel yurtlar ve kiralar ateş pahası. Bir şekilde ev bulabilmiş öğrenciler için geçim derdi katlanıyor.
Eylül 2022 itibariyle doğalgaz faturalarına yıllık % 164,25; elektrik faturalarına yıllık % 148,5 zam yapıldı ama KYK kredileri ve burslar yerinde sayıyor.
Çarşıda pazarda her şey ateş pahası olmuşken bir de işsizlik ile boğuşuyoruz. İşsizlik, özellikle de genç işsizlik afet gibi bütün halkı sarsıyor. Çocuklarını okula gönderen anne babalar işsiz. Mezun olan öğrenciler, okumak yerine çalışmak zorunda kalan gençler yani toplumumuzun en üretken, en yaratıcı kesimleri işsiz. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi harçlıkları yetmeyen, bursları geldiği gün tükenen, okul masraflarına yetişemeyen öğrenciler de iş bulmaya çabalıyor.
Biz gençler okumak istiyoruz. Ülkemizin kalkınması için çalışmak üretmek istiyoruz. Bizi okutan halkımızın, refah içinde yaşayabileceği bir ülke için alınteri dökmek istiyoruz. Aklımızı, yüreğimizi, gücümüzü tüm halkımızın insanca yaşayabileceği bir düzen için seferber etmek istiyoruz. Biz gençler kimseden yardım, sadaka, minnet beklemiyoruz. Gençler olarak anayasanın güvence altına aldığı parasız, bilimsel, laik demokratik eğitim hakkımızı ve çalışma hakkımızı istiyoruz.
Gençlik gelecektir. Gençliğine yatırım yapan bir ülke, geleceğini inşa etmektedir. Oysa iş bulamayan, eğitim aldığı alanda çalışamayan gençler, bugün çaresizlik içinde yurt dışına gitme yolları arıyor. Yetişmiş insan gücümüzü kaybediyoruz. Biz gençler mülteci olmak istemiyoruz. Gençliğimizi yaşayabileceğimiz; kültür, sanat ve spor olanaklarına kavuştuğumuz, insanca yaşayabilecek bir işe sahip olduğumuz ve mutlu olduğumuz bir ülke istiyoruz. Biz gençler tam bağımsız bütün vatanda, komşularımızla barış ve dayanışma ilişkileri kuran, kalkınan ve refah içinde bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz.
Parasız, nitelikli, laik, demokratik eğitim hakkı isterken; okuyan gençlerin açlıkla sınanmadığı bir ülke için mücadele ederken; işsiz gençlerin olmadığı bir ülke isterken çok uzak, yapılamaz bir hayalden bahsetmiyoruz. Kurtuluş savaşının ateşleri içinden tam bağımsız ve kalkınan bir ülke olarak çıktığımızı unutmuyoruz. Dün yaptık, bugün de yaparız diyoruz. Yeter ki merkezi planlı, toplumcu bir ekonomiyle ülkemizin olanaklarını kalkınma için seferber edelim.
Tarihten aldığımız güçle; özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve halkçılıkla donattığımız bilincimizle haykırıyoruz:
Parasız eğitim parasız sağlık istiyoruz.
Laik, bilimsel, demokratik eğitim istiyoruz.
Özel üniversiteler devletleştirilsin.
Öğrenci bursları insanca yaşamaya yetecek oranlarda arttırılsın.
Öğrenim kredileri burslara çevrilsin.
KYK borçları silinsin.
Barınma sorunu çözülsün. Tarikat yurtları devletleştirilsin.
Yurtların koşulları iyileştirilsin. Yeni yurtlar inşa edilsin.
Her öğrenciye sağlıklı dengeli beslenecek olanaklar sağlansın.
Temel ihtiyaç ürünlerine, kiralara, faturalara tavan fiyat getirilsin.
Enerji şirketleri başta olmak üzere özelleştirilen kamu işletmeleri kamulaştırılsın.
İşsizliğe son! Herkese insanca yaşamaya yetecek ücret sağlansın.
Gençler için mali kaynaklar vurgunculardan, dolar milyarderlerinden sağlansın. Servet vergisi getirilsin.
Ülkemizin kaynaklarının uluslararası tefecilere peşkeş çekilmesine son. Dış borçlar ödenmesin.
İLERİCİ GENÇLER DERNEĞİ