Sözcü yazarı Çiğdem Toker’in hem bugün hem de geçtiğimiz gün (28 Ocak) yayımlanan yazısında, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi (İBB) “STK- Okul- Yurt Faaliyet Raporu” adıyla yayımlanmayan 56 sayfalık raporda 847 milyon 592 bin liralık kamu hizmeti yaptığı yer verdi.
İBB’nin halkın vergilerinden elde ettiği kamu bütçesini; Ensar, TÜGVA, TÜRGEV, T3, Aziz Mahmut Hüdai gibi yönetimlerinde Erdoğan’ın akrabalarının yada siyasi bağlarının bulunduğu vakıflara, derneklere aktarıldı belirtilmekte.
İBB, en büyük desteği:
74,3 milyon lira ile TÜGVA
İkinci sırada 51,6 milyon lira ile TÜRGEV
Üçüncü sırada 41.3 milyon lira ile T3 (Türkiye Teknoloji Takımı) daha sonra 29,8 milyon lira ile Ensar Vakfı,
16,6 milyon lira ile Okçular vakfı şeklinde devam etmekte.
TÜGVA’nın Yüksek İstişare Kurulunda Bilal Erdoğan yer almakta.
TÜRGEV yönetiminde de İBB Başkanı Mevlüt Uysal, Erdoğan’ın kızı Berat Albayrak’ın eşi Esra Albayrak yer almakta.
T3 Vakfı: Yönetim kurulunda Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar bulunmakta
Ensar Vakfı:Karaman’da çocuklara taciz ile gündeme gelmiş olan, TÜRGEV ile beraber iş yürüten, milli eğitimin berber çalıştığı, her türlü kirliliğin, rezaletin yaşandığı vakıf.
Okçular Vakfı: Yönetim heyetinde Bilal Erdoğan yer almakta
Aziz Mahmud Hüdai Vakfının ise yönetim kurulu başkanlığını eski İBB başkanı Kadir Topbaş’ın abisi Ahmet Hamdi Topbaş yapmaktadır.
Desteklenen diğer vakıf ve dernekler şöyle:
•Önder İmam Hatipliler Derneğine 13,2 milyon
•İlim Yayma Vakfına 9,3 milyon
•15 Temmuz Derneğine 7,7 milyon
•İnsan Vakfı 4.3 milyon
• Asitane Vakfına 1,7 milyon
• Birlik Vakfına 758 bin
•Yeni Dünya Vakfına 1,4 milyon
• Dar’ül Fünun İlahiyat Vakfına 2,2 milyon
•Enderun Vakfına 726 bin lira
İsimlerini son yıllarda sıkça duyduğumuz bu vakıf ve dernekler tüm giderlerini, projelerini, organizasyonlarını, yandaş belediyeler tarafından bizim vergilerimizden elde edilen bütçelerle sağladıkları açık olarak görülmekte.
Eğitim Bakanlığı ile beraber eğitim politikalarını belirleyen bir konuma getirilmiş olan bu vakıflar, kamu bütçesiyle satın aldıkları, kiraladıkları yerlerde; kendi yurtlarında, okullarda kısacası girdikleri her yerde gençleri, dinci-gerici düşünceleriyle doldurmaktalar. Seçim zamanlarında da AKP’nin gençlik kolları gibi çalışmaktalar.