Geleceksizlik, Yoksulluk, Ölüm: 2.264 Genç Çalışırken Yaşamını Yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin dün (23.02.2025) yayımladığı rapora göre, Türkiye’de son 12 yılda 2 bin 264 genç iş cinayetlerine kurban gitti. Rapor, Türkiye’de genç işçilerin karşı karşıya olduğu ağır sömürü düzenini gözler önüne serdi. Raporda vurgulandığı üzere, genç işçiler güvencesiz, örgütsüz ve ölümcül çalışma koşullarına mahkûm ediliyor. Sermaye için ucuz işgücü politikalarının sürdürülebilmesi, yani patronların kasalarını doldurabilmesi için devlet-sermaye iş birliğiyle gençlerin geleceksizleştirildiğine dikkat çekiliyor.

İSİG Meclisi’nin vurguladığı gibi, Türkiye’de genç işçiler yoksulluk, güvencesiz işçilik, geleceksizlik ve iş cinayetleriyle karşı karşıya.

AKP iktidarı, gençleri sermaye için ucuz işgücü haline getirirken bu tabloyu değiştirmek yerine “Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi” adıyla 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, faizsiz 150 bin TL kredi imkânı sunuyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise 14 Şubat’ta sosyal medya hesabından “Seviyorsan git evlen bence” paylaşımı yaparak, ekonomik kriz içindeki gençlere adeta dalga geçercesine sesleniyor.

-Türk-İş ve BİSAM verilerine göre açlık sınırı 22 bin TL’yi, yoksulluk sınırı 72-76 bin TL’yi aştı.
-Endeksa verilerine göre Türkiye’de ortalama kira bedeli 20 bin TL’yi geçti.
-DİSK-Ar’a göre geniş tanımlı genç işsizlik oranı %37,3, genç kadın işsizliği ise %46,7 seviyesinde.
-OECD verilerine göre Türkiye’de her 3 gençten 1’i ne eğitimde ne de istihdamda.

İSİG Meclisi’nin de belirttiği gibi, gençlere “gelecek” yerine “evlilik kredisi” sunuluyor. Tıpkı 2024’ün “Emekliler Yılı” ilan edilip emekli maaşlarının sefalet seviyesinde bırakılması gibi, 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesi de gençleri sermayeye daha bağımlı hale getiren politikaların bir parçası.

İSİG Meclisi’nin 18-25 yaş aralığındaki gençleri kapsayan raporuna göre, en fazla iş cinayetinin yaşandığı iş kolları şu şekilde sıralanıyor:

1) İnşaat-yol: %26 (695 genç işçi)
2) Tarım-orman453 genç işçi
3) Konaklama-eğlence231 genç işçi
4) Taşımacılık178 genç işçi
5) Metal157 genç işçi
6) Madencilik150 genç işçi

Sıralama farklı iş kollarıyla devam ediyor.

Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise, genç işçiler arasında göçmenlerin ölüm oranının genel iş cinayetlerinin iki katı olması280 göçmen genç, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Bunların sadece tespit edilebilen vakalar olduğunu da ekleyelim.

İSİG Meclisi’nin 11 Şubat’ta açıkladığı bir diğer rapor ise son 12 yılda en az 742 çocuk işçinin çalışırken iş cinayetlerine kurban gittiğini gösteriyor. 2024 yılında ise 71 çocuk işçi ölümüyle en fazla ölümün gerçekleştiği yıl olmuş.

Gerek çocuk işçiler gerek genç işçiler, ucuz işgücü nedeniyle sermayenin kaçırmak istemediği kesimlerin başında geliyor.

Bu raporlar bir kez daha gösteriyor ki, sermaye ve işbirlikçi Erdoğan iktidarı, çocuk, genç, kadın, erkek demeden sadece ve sadece “nasıl daha fazla kazanabilirim?” sorusuna odaklanıyor. Bizlere yaşama hakkını bile çok gören bu acımasız düzene razı gelemeyiz. Tek çıkar yol, bu koşulları reddetmek, karşı çıkmak ve değiştirmek için birlikte mücadele etmektir. Eğitim, barınma, sağlık ve sosyal yaşam hakkımızdır. Bu haklar bize, ücretsiz ve en iyi şekilde sunulmalıdır. Geleceğimizi karanlığa mahkûm eden bu sömürü düzenine karşı durmaktan başka çaremiz yok!