Boğaziçi Dayanışması tarafından atanmış rektörlere geçit vermemek, gözaltılar son bulsun demek ve tutuklanan öğrencilerin sesi olmak için dün (02.02.21) Kadıköy/Rıhtım’a çağrı yapıldı.
Kadıköy Kaymakamlığı virüsü bahane göstererek Kadıköy’e gösteri ve yürüyüş yasağı koydu. Kitle, tüm baskı ve yasaklamalara rağmen Kadıköy’de bir araya geldi. İçerisinde milletvekillerinin de olduğu kitleye polis saldırdı ve gözaltına almak istedi. Ardından Rıhtım’da üniversiteliler işkenceyle gözaltına alındı. Direniş ara sokaklara sıçradı ve genişleyerek devam etti. Halk, camlardan tencere tava ile destek verdi ve apartmanlarının kapısını direnişçi öğrenciler için açtı. Saat 20.00 sıralarında polis arabası kitlelerin üzerine sürüldü. Tüm baskılara ve şiddete rağmen Kadıköy’ün sokakları direniş alanına döndü.
29 Ocak’tan bugüne Boğaziçi’nde neler yaşandı?
29 Ocak Cuma günü BİSAK, Boğaziçi Üniversitesi’nde açılan sergideki bir resim üzerinden öğrencilerin dini değerlere saygısızlık ettiğine dair bir provokasyon başlattı. Ardından atanmış kukla rektör Melih Bulu ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu LGBTİ+ bireyleri hedef göstererek açık bir nefret suçu işlediler ve provokasyonu sürdürdüler. Bunun üzerine Boğaziçi Dayanışması konuyla ilgili açıklama yaparak bu provokasyona cevaben Müslüman öğrenciler de dahil olmak üzere atanmış rektöre karşı her dil, din, ırk, cinsiyet ve cinsel yönelimden öğrencilerin birleşik bir mücadele verdiğini hatırlattı. Cuma günü okul çıkışında gözaltına alınan beş öğrenciden biri serbest bırakıldı, ikisi ev hapsi cezasına çarptırıldı ikisi ise tutuklandı.
Cumartesi ve pazar günlerinde bu provokasyon AKP- MHP iktidarı ve gerici işbirlikçileri tarafından sürdürüldü. 31 Ocak Pazar günü, tutuklanan arkadaşlarımızın sesi olmak için Boğaziçi Dayanışması tarafından Boğaziçi Üniversitesi Güney Kapı önüne 1 Şubat Pazartesi saat 18.00’e genel bir çağrı yapıldı. Bu çağrının hemen ardından Saadet Partisi’nin gençlik kolu olarak da bilinen Anadolu Gençlik Dernekleri isimli gerici oluşum, pazartesi günü ikindi namazına ve daha sonrasında Boğaziçi Dayanışması’nın çağrısıyla aynı saate buluşma koydu. Daha sonra bu buluşmayı Beyazıt Meydanı’na çektiler.
1 Ocak Pazartesi günü valilik, virüsü gerekçe göstererek Beşiktaş ve Sarıyer’deki gösteri yürüyüş yasağının devam ettiğini kamuoyuyla paylaştı. Tüm bu yasaklamalara rağmen diğer üniversitelerden öğrenciler önce Boğaziçi Güney Kapı önünde bir araya geldi. Polis, Güney Kapı önündeki öğrencileri işkenceyle gözaltına alırken Boğaziçi Üniversitesi içindeki öğrencilerin ise dışarı çıkışını yasaklayarak okula hapsetti.
Ardından Etiler otobüs durağında buluşan diğer öğrenciler otobüsten indikleri gibi gözaltına alındılar. Akşam rektörlük binası önünde nöbet tutan Boğaziçi öğrencileri de polis saldırısıyla gözaltına alındı. Toplamda 159 kişi gözaltına alınmış oldu. Öğrenciler ifadelerinin alınmasının ardından gece yarısı serbest bırakıldı.
Bizler İlerici Gençler olarak Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, akademisyenlerinin ve tüm bileşenlerinin haklı taleplerinin yanındayız. Atanmış rektör Melih Bulu bir an önce istifa etmelidir! Bir yandan iktidar bloğu istediği etkinliği düzenlerken salgın bahanesiyle yasaklarla ve şiddetle halkın sokak hareketleri kısıtlanmak isteniyor. Eylem yapma, taleplerimizi haykırma hakkımızı gasp ettirmeyeceğiz!