
Arjantin Seçimlerinden, Devlet Başkanı Javier Milei’nin sağ-liberal partisi La Libertad Avanza zaferle çıktı. Geçen ay konvoyu başkent Buenos Aires’te halk tarafından saldırıya uğrayan ve yerel seçimlerden yenilgiyle ayrılan Milei ve partisinin geleceği merak edilmekteyken, ABD başkanı Trump, Arjantin için 20 Milyar Dolarlık yeni destek paketi duyurmuş, tek çıkar yollarının Ekim sonundaki seçimlerde Milei’nin zaferi olduğunu, yenilgisi halinde desteklerini keseceklerini açıklamıştı. Katılımın yoğun olmadığı seçimlerde, Milei’nin kazanması üzerine Trump ve ABD Hazine Bakanı Bessent memnuniyetlerini dile getirdiler.
Şüphesiz ki Arjantin seçimleri halk iradesinin değil, IMF-ABD sermayesi ve onların yerli işbirlikçilerinin, halkın sırtından geçinen ülke burjuvazisinin zaferidir.
İktidara geldiğinden beri kıtanın güneyinde neo liberal sömürü düzeninin şövalyesi olan Milei’nin kamuda tasarruf adı altında uyguladığı politikalar halkın sırtındaki yükleri ağırlaştırmış, ulusal üretimi çökme aşamasına getirmiş, emekçi kitleleri açlık ve sefalete mahkum etmiştir. Halihazırda 31 milyarı aşan borcu ile dünyada İMF’ye en borçlu ülke olan, Arjantin’in, ABD’den alacağı, miktarı her gün yeni kredilerle artan “yardım paketleri”, ülkeyi daha büyük krizlere sürükleyecektir. Emperyalizmin kirli işbirlikleri sonucu Arjantin halkını bekleyen fakirlik dalgası endişe vericidir.
Aynı günlerde emperyalizm kıtanın güneyinde yumuşak, kuzeyinde çirkin yüzünü sergiliyor. Venezuela’nın meşru devlet başkanı Maduro’yu bir “narko terör” şebekesinin başında olmakla itham edip, saldırganlığını meşrulaştırmaya çalışan ABD, Karayip Denizi’ne savaş gemilerini yığarak, Venezuela halkının idaresini zorla teslim almaya çalışıyor.
Savunma Bakanı Hegshet rejim değişikliği operasyonuna hazır olduklarını belirtirken, Senatör Rick Scott müthiş bir küstahlıkla Maduro için, “Çin ya da Rusya’ya kaçmasını tavsiye ederim” ifadelerini kullandı. Gerilimi tırmandırmak için bölgeye en büyük uçak gemilerinden biri olan USS Gerald Ford gemisini gönderen ABD donanması’nın Trinidad’da demirlemesi, bölge halkında huzursuzluğa ve protestolara yol açtı. ABD’ye bir seste Kolombiya’dan yükseldi. Kolombiya, ABD’ye karşı kıta ülkelerine birleşme çağrısı yaparken, kıta halkından binlerce kişi, İspanyollara karşı ulusal kurtuluş mücadelesini zafere ulaştıran büyük devrimci, Simon Bolivar’ın adını taşıyan Halk Milislerine kayıt yaptırdı.
Anti-emperyalist cephenin Rusya ve Çinle beraber önemli bir parçası olan Venezuela, uzun yıllardır ABD hegemonyası için bir tehdit. Özellikle kıtanın enerji kaynaklarının Amerika’ya akmasının önünde her zaman engel olmuş, büyük devrimci Chavez döneminde de Amerikancı bir darbe girişimine maruz kalarak, halk desteğiyle bunu püskürtmüştü, tarih işgalcilere bunu yeniden hatırlatacaktır. Kıtanın her yerinde yankılanan slogan, tek bir gerçeği ifade ediyor:
İşgalciler gidecek, direnen halklar kazanacak!
Güney Amerika halklarının anti emperyalist direnişini selamlıyor, her cephede mücadele eden emekçi kitlelerin yanında olduğumuzu yineliyoruz.
Yaşasın bağımsız Latin Amerika!
Yaşasın halkların enternasyonalist dayanışması!
